COVID-19

Covid-19 Pandemisinin 2. Yıl Dönümünde Yitirdiğimiz Tüm Sağlık Çalışanları ve Vatandaşlarımız Anısına ve  Sözleşmesi Fesih Edilen Aile Hekimi Arkadaşımız İçin 11 Mart 2022 cuma 12.30'da Sağlık Müdürlüğü Önünde Buluştuk.

Basın Açıklması Metni

Değerli meslektaşlarım, basının seçkin temsilcileri ve gitmemizi istemediklerinden emin olduğumuz sevgili yurttaşlarımız,

Bugün pandeminin 2. yıl dönümündeyiz. Çünkü ülkemizde ilk vakanın açıklandığı 11 Mart, ilk doğrulanmış olgu tarihi olarak Türkiye için salgının başlangıcı kabul edilmektedir. COVID-19 hastalığı kısa süre içinde tüm dünyada neden olduğu hastalık, sakatlık ve yıkımlar bir yana milyonlarca ölüme yol açmıştır.  Tüm Dünya’da salgından ilk etkilenen mesleki grup sağlık çalışanları olmuş, aşının da olmadığı dönemde pek çok sağlık çalışanı hastalık nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Ülkemiz de maalesef pek çok ülke arasında sağlık çalışanları en çok etkilenen ülkeler arasında ilk sırada yer almıştır. Aşının da olmadığı ilk dönemde salgının tüm yükünü omuzlayan sağlık çalışanları yaşamları pahasına çalışmışlar. Görevleri başından ayrılmamış, bir an bile olsa kaçıp gitmeyi düşünmemişlerdir. İlimizde de bir işyeri hekim arkadaşımızı görevi başındayken COVID-19’dan kaybettik. Arkadaşımız Tayfun Kepiç ve Pandemide yaşamını yitiren hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının aziz hatıralarını buradan saygı ve şükranla anıyoruz.

Bizler, herkesin evde kaldığı dönemde çalıştık, uyumadık çalıştık, temaslı olduk çalıştık, hastalandık çalıştık, hatta tehdit edildik, şiddet gördük yine çalıştık, ölümüne çalıştık; ölürken çocuklarımızı arkadaşlarımıza emanet ettik. Ancak bugün görüyoruz ki, bu kayıplar yaşananlar karar vericilere hiçbir şey öğretmemiş. COVId-19 yine meslek hastalığı değil, Yine kapsamlı sağlıkta şiddeti önleme yasası çıkmadı, yine özlük haklarımız düzelmedi, yine hakkımız verilmedi. Bu durum çok net bir gerçeği ortaya çıkarttı. Bu gerçek şudur: Bu ülkede hekimler ve diğer sağlık çalışanları giderek daha da değersizleştirilmişler, adeta hedef tahtasına dönüştürülmüşlerdir.

Bir meslek odası başkanı olarak bu durumdan duyduğum derin keder ve kaygıyı buradan kelimeler ile ifade etmem olanaklı değildir. Onlarca açıklamamızda, yüzlerce konuşmamızda taleplerimizi beklentilerimizi dile getirmiştik. Bizler 14 Mart’a gelirken karar vericilerden hekimlerin yüzünü güldüren açıklamalar beklerken, bu kulaklar neyi işitti …. Kovulduk..

O nedenle 14-15 Mart’ta Görevdeyiz.

Ancak bugün burada salgının ikinci yılında kaybettiklerimizi anarken değineceğim başka bir nokta var.

Neredeyse tüm taleplerimizde dile getirdiğimiz Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği… Çok sorunlu bir Yönetmelik biz ona aramızda “Ceza Yönetmeliği” diyoruz. Çünkü, AH’ne ceza vermek için yazılmış bir yönetmelik.

Yönetmelik 30 Haziran 2021’de ilk yayımlandığında TTB olarak bu yönetmeliğin aile sağlığı merkezlerinde (ASM) çalışan başta aile hekimleri olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının iş güvencesini tamamen ortadan kaldırdığını, düşünce açıklama görüş bildirilmeyi yasakladığını, özlük haklarını hukuksuz ve haksız yere kısıtladığını birçok basın açıklamaları ve eylem etkinliklerimizle kamuoyuna açıklamış, yönetmeliğin iptali için yargıya başvurmuştuk.

Çünkü, yayımlanarak uygulanan ceza yönetmeliğinin sözleşme feshiyle ilgili maddesi adeta yargılama ve yürütme gücünü tek elde toplayan hüküm kesen infaz komisyonlarına yetki veriyor, ceza yönetmeliğinde ilgili maddede şöyle deniliyor:

5 ve daha fazla kez aynı eylemden ihtar puanı verilmesi veya toplamda 150 ve üzerinde ihtar puanına ulaşılması halinde müdürlükçe komisyon oluşturularak değerlendirme yapılır..

“Ceza Yönetmeliği” olarak tanımladığımız haksız ve hukuksuz düzenlemenin iptal edilmesi için yaptığımız açıklamalara kayıtsız kalındığı gibi, il sağlık müdürlükleri kendi bünyelerinde kurdukları beş kişilik komisyonlarla ASM sağlık çalışanlarının işlerine son vermeye başladı. Bizler ülkemizde pandemi mücadelesinde özveri ile çalışan Aile Hekimlerinin “Ceza yönetmeliğinin” bu maddesine dayanarak, komisyon üyeleri ve il sağlık müdürleri tarafından ASM sağlık çalışanları telefonla aranarak sözleşme feshi tehditleri yapıldığına, Yine ASM sağlık çalışanlarına 30 Haziran 2021 öncesine ait verilen ve henüz yargı tarafından kesinleşmemiş ceza puanlarının yeni yönetmeliğin hukuksuz maddesine göre işletilerek sözleşmeler yenilenmediğine şahit olduk... Üstelik sözleşmesi yenilenmemiş bazı hekimlerin aldığı cezaların bir kısmında; hekimlerimizin iyi hekimlik değerlerine sahip çıktıkları, Sağlık Bakanlığı’nın, akılcı ilaç kullanımı ve gereksiz ilaç tüketimini önlemeye politikaları ile örtüşen, gereksiz ilaç yazmadıkları için sözleşmelerinin yenilenmediğini öğrendik. Hekimlerin mesleki bağımsızlığını zedeleyen cezaların günümüzde sağlık ortamında artan şiddeti körüklediğini de buradan bildirmek isteriz. Sözleşme yenilememe uygulamaları, İstanbul’da, Hakkari’de yaşandı. Bunun en son  örneğini  Tekirdağ’da yaşadık ve arkasının geleceğinden endişeliyiz. Bu durum “Ceza yönetmeliğinin” ASM’de hekimlerin iş güvencesini tamamen ortadan kaldırdığı öngörümüzü maalesef her zaman olduğu gibi doğrulamıştır. Artık haklı çıkmak istemiyoruz.

Başta hekimlerin ve sağlık ekibinin tüm üyelerinin haklarını, emeklerini savunmak, halkın hekimlerinden mahrum kalmasını önlemek ve karar vericilerin bu yanlıştan hızla dönmesini sağlamak, halkın sağlık haklarını savunmak için sürdürdüğümüz mücadeleye halkımızın destek olacağını biliyor, tüm kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaparak buradan sesleniyoruz. Hem ceza yönetmeliğinin hem de komisyonların haksız hukuksuz kararları yargı tarafından iptal edilmelidir. Tüm birinci basamak sağlık çalışanlarının güvencesiz çalışmayı dayatan, sağlık çalışanlarının sözünü yasaklayan, özlük haklarını gerileten yönetmeliğin iptali ve komisyon kararlarının geri alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Teşekkürler

TTO, TEKAHED

İŞYERİ HEKİMLİĞİ ASGARİ SÖZLEŞME ÜCRETLERİ 2024