Yapılmayan Aşıların Yapılmış Gibi Gösterilmesi

      Türk Tabipleri Birliğimize ve bir kısım tabip odalarına ulaşan duyumlarda, bazı kişilerin gerçekte aşı yaptırmadığı halde meslektaşlarımız/ sağlık çalışanları tarafından aşı yapılmış gibi kayıt altına alındığı belirtilmektedir.

     Hekimlere yönelen bu talebin iki nedene dayandığı bilinmektedir. Bunlardan ilki aşı tereddüdüdür. Bildiğiniz gibi aşılar, yüzyıllardır sayısız yaşam kurtarmış, tüm canlıların sağlık ve refahını sağlamış olan en başarılı ve uygun maliyetli müdahale yöntemidir. Aşı ile önlenebilir hastalıklara bağlı hastalanma ve ölümleri ortadan kaldırmak, bu tür hastalıkları en iyi şekilde kontrol altına almak için yüksek aşılanma oranlarına ulaşılabilmesi gerekmektedir. Bilimsel çalışmalar, COVID-19 aşılarının yararını ortaya koymaktadır. Hekimlerin mesleğini bilimsel gereklere uygun şekilde yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda toplumu bilgilendirmek ve aşı olmalarını teşvik etmek hekimin etik yükümlülüğüdür. Kişilerin aşıyı reddetmeleri, sadece kendileri ile sınırlı değil, toplumsal sonuçları olan kararlardır.

       Talebin nedenilerinden bir diğeri de, iki doz Sinovac aşı olmakla birlikte özellikle yurtdışına çıkışlarında Biontech aşısının aranıyor olması ve farklı bileşimli yeni bir aşının yaptırılmak istenmemesi veya 2 doz yaptırılamamasıdır. Bu nedenle yapılmamış aşıların yapılmış gibi gösterilmesi de masum görülmemelidir. Bu kişiler, yeniden aşılanmanın koşulları oluştuğunda aşılanabilecekleri gibi, idari başvuru yolları ile sorunlarının giderilmesine de çalışabileceklerdir.

      Hekimlerin, yapılmayan aşıları yapılmış gibi göstermelerinin, gerçekte ulaşılamayan bağışıklama oranlarına ulaşılmış gibi gösterdiğinin, güven duygusu yaratarak özellikle okul, hastane, ulaşım araçları, yemekhane gibi kalabalık yerlerde bulaş riskini artırdığının, topluma zarar verdiğinin bilincinde olmalıdır. Yapılmayan aşıların yapılmış gibi gösterilmesi ile bunu yapan hekimler/ sağlık çalışanları, doğrudan zarar doğuran eylemin parçası olmakta, etik ilkeleri ihlal etmektedirler.

      Her ne sebeple olursa olsun gerçeğe aykırı belge düzenlemek, Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliğinin 5/g maddesi uyarınca meslekten men cezası gerektiren eylemlerdendir. Ayrıca 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 28.maddesi uyarınca, gerçeğe aykırı belge düzenlemek suretiyle resmi evrakta sahtecilik suçu işleyenler, kamuda veya özel sağlık kurum/kuruluşlarında mesleklerinden men edilirler.

İŞYERİ HEKİMLİĞİ ASGARİ SÖZLEŞME ÜCRETLERİ 2024