17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Dr. Ersin Arslan Anma Günü

17 Nisan "Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Dr. Ersin Arslan Anma Günü" bu yıl Covid-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle  16 Nisan 2021 Cuma Tekirdağ Tabip Odamız önünde gerçekleştirildi.

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Bizler sağlık çalışanları olarak COVID-19 Pandemisinde canımız pahasına çalışıyoruz. Bir yandan yaşatmaya çalışırken, öte yandan sağlıkta artan baskı ve şiddete karşı mücadele ederek yaşamaya çalışıyoruz… Çünkü bir yemin ettik, çünkü biz yaşamımızı hastalarımıza adadık, çünkü biz böyleyiz…

Ama yaşatabilmek için yaşamamız gerekli, yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz..

Dün 15 Nisan’dı, Ankara’da ve ülkenin dört bir yanında tabip odaları; il sağlık müdürlüklerinin önünde salgının geldiği yakıcı ve yıkıcı etkilerin aşikar olduğu, salgın yönetiminde sorunlar olduğu, günlük vaka sayılarının ve ölümlerin kabul edilemez olduğu salgının günlük politikalar ile değil akıl ve bilimin ışığında yürütülmesi gerektiğini ve işbirliğine hazır olduklarını haykırdılar.. Bizler de ilimizde bir bileşeni olduğumuz İl Sağlık Platformu ile birlikte ortak hazırlamış olduğumuz metni bir yandan basın ve kamuoyu, diğer yanda il hıfzıssıhha ve il pandemi kurulu ile paylaştık… Salgın yönetiminde ortak yapabileceklerimizi konuşmak ve iş birliği yapabilmek için Sağlık yöneticilerinden randevu talep ettik. En kısa sürede bizlere geri dönüş yapacaklarına inanıyoruz.

Böylesi bir ortamda mesleğimizi sürdürmeye çalışırken, salgının yükünü omuzlamış ve artık tükendiğimizi haykırıyorken yaşadığımız sözel, fiziksel ve psikolojik şiddet bizleri büsbütün yoruyor ve üzüyor. Bizler düşman değil, sizlerin yaşaması için canımızı ortaya koyan profesyonelleriz, bazen hoca, bazen anne/baba bazen sırdaş oluruz ama canınız biz emanettir. Hiç sağlıkçıya şiddet olur mu? Kadına, çocuğa olmayacağı gibi…

Anımsatayım, dokuz yıl önce, 17 Nisan 2012 yılında sevgili Dr. Ersin Arslan’ı bir hasta yakınının saldırısında kaybetmiştik. Meslektaşımızı kaybettiğimiz 17 Nisan günü TTB tarafından “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan edildi. Yarın sokağa çıkma yasağı var o nedenle bugün burada toplandık. Bugün, Dr. Ersin Arslan’ı ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm canlarımızı saygıyla anıyoruz. Dr. Ersin Arslan’ın ameliyattan çıkıp servisine gittiği sırada öldürülmesinin ardından dokuz yıl geçti. O günden beri meslek Örgütü olarak yaptığımız tüm uyarılara ve önerilere gereken önem ve özen gösterilmedi ve maalesef bizler görevimiz başında dövülmeye, sövülmeye, ölmeye devam ettik, ediyoruz. Özellikle Pandemi süreciyle birlikte artan sözel, fiziksel ve psikolojik şiddet bizi daha da olumsuz etkiliyor, korkuyoruz. Her gün işimize giderken çocuklarımızla, ailemizle, sevdiklerimizle sessizce vedalaşıyoruz çünkü sağlıkta şiddetin boyutu arttı ve sevdiklerimizi son kez görüyor olabiliriz.

Şiddet cezasız kaldığında artar, şiddet uygulayanı yüreklendirir çünkü.. Şiddet aynı zamanda zayıflığın da göstergesidir. Zayıf olan baskın çıkmak için uygular şiddeti genellikle... Toplumsal şiddetin de tırmandığı bu dönemde meslektaşlarımızı hem pandemi koşulları hem de giderek artan şiddet ortamında kaybediyoruz ve artık hiçbir arkadaşımızı kaybetmeye tahammülümüz kalmadığını açıkça söylüyoruz. Sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik şiddet, sözel şiddet artarak devam etmektedir. Daha birkaç gün önce Osmaniye'de hukukun üstünlüğünü ve adaleti savunması gereken bir yargı mensubunun, kurallara uymayan keyfi taleplerini yerine getirmediği için bir meslektaşımızın ters kelepçeyle göz altına alınmak istenmesi, ifadeye götürülmesi, her gün yaşadığımız şiddetin sadece bir örneğidir. Şiddet özellikle de sağlık alanında kimden ve nereden gelirse gelsin yanlıştır, kabul edilemez.. Şiddete uğrayan bütün meslektaşımızın yanındayız, sürecin takipçisiyiz.. Şiddet her zaman yumruklu dövüşlü olmak zorunda değil, hastaların usulsüz reçete, rapor yazması taleplerine olumsuz yanıt verdiğimizde, içeride hasta varken odaya dalan hastaya beklemesini rica ettiğimizde işittiğimiz azarlar, tepkiler de şiddet aslında ve biz bunları her gün kezlerce yaşıyoruz. Sağlık çalışanı olan ama konu aşılamaya gelince sağlık çalışanı sayılmayan veteriner hekimlerin yaşadıkları da bir boyutuyla sağlıkta şiddettir… Ve salgının tüm yükü üzerimizde iken bir de bu yaşananlar bizi daha da çok tüketiyor...

Bu nedenle nitelikli bir sağlıkta şiddet yasasına ihtiyaç vardır. Biz sağlık çalışanları çalışma ortamlarında daha fazla canımızı feda etmemek için daha etkin bir sağlıkta şiddet yasasına ihtiyacımız olduğu ifade ediyoruz. Çıkarılan yasaların bu şiddeti önlemediği, tam tersi şiddet uygulayanları cesaretlendirdiği aşikardır. Meclisten geçen sağlıkta şiddet yasası etkili değildir ve taleplerimizi karşılamamaktadır. Her türlü şiddete maruz kalan meslektaşlarımız ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini korumak amacıyla oluşturulacak yasanın tarafı olduğumuzu ve yasa yapım sürecinde taleplerimizin alınması gerektiğini açıkça bildirmekteyiz.

Bu bağlamda COVID-19 sürecinde sağlık emekçilerine dönük daha da yoğunlaşan, kanıksanan ve meşrulaştırılan fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete hep birlikte ve en gür sesimizle karşı çıktığımızı belirtiyoruz. Dr. Ersin Arslan şahsında kaybettiğimiz arkadaşlarımızı saygı ve minnetle andığımız bugünde; bizi yönetenlerden, sağlıkta şiddeti engelleyecek etkin söylem ve politikalar gelişmelerini talep ediyor, ayrıca etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkarmak için meslek örgütümüzün talep ve önerilerini dinlemeye davet ediyoruz.

Şiddetin karşısında duracağız, sağlıkta şiddeti engelleyecek şiddet yasası için çabalayacağız.

Yaşatabilmek için yaşamamız gerekli, yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz…

Teşekkürler...

İŞYERİ HEKİMLİĞİ ASGARİ SÖZLEŞME ÜCRETLERİ 2024